Özellikle okul öncesinin tercih ettiği ve çocuk kesiminde sık sık oynadığı bir oyundur sandalye kapmaca. Hatta bazı partiler ve eğlencelerde sonlara doğru en sık oynanan oyun budur. Herkesin bildiği bir oyundur ve oldukça da basittir. Bu oyunda önemli olan katılmak değil kazanmaktır.
Çünkü kazanamamış birisi ya sandalyeden düşmüş ya da diğerlerinin yanında kaplumbağa kadar yavaş hareket etmiştir. Bu da onun komik bir duruma düşmesine sebep olur.
Bu oyunun çıkış hikâyesi bilinmiyor. Eski bir oyun olmasına rağmense günümüzde bu oyun için çeşitli hikâyeler yazılmış durumda. Bunlardan bana en mantıklı gelen bu oyunun bir köy düğününde ortaya çıkmış olmasıydı. Zaten genellikle parti sonlarına doğru oynanıyor olmasının nedeni de bu.
Düğün dernek kurulup herkes oynarken, davullar, zurnalar çalınırken zamanın nasıl geçtiği bilinmez düğün yerlerinde.
Düğünün sonuna yaklaşıldığı zaman son müziklerde henüz yorulmamış hala oynama hevesli olan gençler kalır sahnede ve bu sırada düğün yeri toparlanmaya başlanır. Masalar toplandıktan sonra sıra sandalyelere gelir. Sahnedeki herkes sandalyelerin hepsi toplanmadan bir yere oturmak istemektedir fakat müziğin etkisinden de çıkamamaktadır. Bu yüzdende müzik biter bitmez herkes birer sandalyeye oturmaya çalışır fakat bir kişi oturamaz ayakta kalır. Herkes onun o haline gülerken birkaç düğünde aynı şey tekrarlanınca bu bir oyun haline gelir.
Hikâye ne kadar saçma ise bu oyun da bir o kadar eğlencelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder